Site en üst
İstanbul
25 Aralık, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

ALEVİLİK, MİLLİYETÇİLİK VE EŞİTLİK

23 Aralık 2025, Salı 18:45

Alevi İslam inancı, belli bir milleti temsil etmez. Ya da belli bir millete indirgenemez. Zira, Alevi İslam inancını benimseyenler arasında çok çeşitli milletler-kavimler bulunmaktadır. Bunlar arasında İran-i-Fars kökenliler, Türkler, Kürtler, Araplar ve Arnavutlar ilk sıralarda yer almaktadır. Bütün Aleviler, yaşadıkları ülkelerin bağımsız ve özgür olmasını, insanlarının ise barış içinde yaşamalarını kendilerine ilke edinmişlerdir.

Küreselleşmenin yaşandığı ve büyük devletlerin hegemonya mücadelesi verdiği bu çağda, Aleviler hak ve taleplerini demokratik yollarda aramalıdırlar. Alevi İslam inancında şiddete, cebire yer yoktur. Hele hele meşru savunma dışında insan öldürmek hiç yoktur.

Geçmişte bazı Alevi aşiretler içinde milliyetçilik temelinde silahlı mücadeleye başvuranlar olmuştur. Bunlar hem kendi toplumlarına hem de yaşadıkları ülkenin çıkarlarına zarar vermişlerdir. Bunun neticesinde binlerce masum insanın katledilmesine ve yerlerinden sürgün edilmelerine neden olmuşlardır. Alevi toplumunun bunlardan ders çıkarması bir zorunluluktur.

Ancak, Aleviler yabancı bir işgale ve istilaya da her zaman karşı çıkmışlar ve yaşadıkları ülkelerin bağımsızlığını  savunmuşlardır. Selçuklu döneminde Moğol işgaline, birinci dünya savaşında Rus, İngiliz, Fransız ve Yunan işgaline karşı da en önde yer almışlar ve bu uğurda binlerce şehit vermişlerdir.

Aynı direnişi Arap Alevileri Suriye’de Fransızlara, Arnavut Alevileri ikinci dünya savaşında Almanlara karşı ülkelerinin bağımsızlığı için mücadelenin ön saflarında yer almışlardır. Onun içindir ki, Bektaşi Babaları Arnavutluk’ta devlet protokolünde ilk sıralarda yer almaktadırlar.

Alevilerin ülkemizdeki hak ve taleplerinin yerine getirilmesine gelince; her ne kadar Kültür Bakanlığına bağlı olarak kurulan Alevi-Bektaşi Cem Evleri Başkanlığı bir kazanım olarak görülmekte ise de Alevilerin sorunlarını çözmekten uzaktır. Zira, hem başkanlığın görev ve yetkileri çok sınırlıdır hem de bütçeden ayrılan ödeneğin miktarı çok komiktir. Bir tarafta Diyanet İşeri Başkanlığına milyarlarca ödenek ayrılırken, Türkiye'deki toplumun en az yüzde 15-20’sini oluşturan bir kitleye, Diyanete tahsis edilen bütçenin yüzde biri kadar bile pay ayrılmamıştır. Son olarak 2026 yılı bütçesinden Diyanet İşleri Başkanlığına 174 milyar TL ayrılırken, Alevi-Bektaşi Cem Evleri Başkanlığına 643 milyon TL ödenek verilmektedir. Yani Diyanete ayrılan bütçenin yüzde birinin de altındadır. Bu hak ve adalet mi? Sık sık kardeşlik ve birlikten söz edilmektedir. Hak ve adaletin eşit olarak dağıtılmadığı bir ülkede birliği ve dirliği nasıl sağlayacaksınız? Kardeşlik ve eşitlik lafla değil, uygulamayla sağlanır.

 Devlet bürokrasisinde, Alevi inancına mensup olup, liyakatlı olanlara hala üst düzeyde görevler de verilmemektedir. Bu ülkenin kuruluşunda ve kalkınmasında bedel ödeyen ve emeği bulunan insanlar neden dışlanmaktadır? Aleviler bu ülke için bir güvenlik sorunu olarak mı görülüyorlar? Ya da görevlendirmelerde mezhep ve inanç ayrımı mı yapılmaktadır?

Devleti yönetenlerin Osmanlı döneminde kalma mezhepçi ve ayırımcı bu bakış açısından kurtulmasının zamanı hala gelmedi mi? Bu uygulamalar devam ettiği müddetçe, Alevilerin de sisteme muhalif olmalarının önüne geçilemeyecektir. Bu anlayış, haklarını demokratik yollardan alamayacaklarına inanan insanları başka yollara yönelmesine neden olmaktadır.

Devleti yönetenlerin bu mezhepçi ve ayırımcı anlayışları tabana da yansımaktadır. Bu durum, Farklı inançtaki toplumların kaynaşmasına da engel olmaktadır. Zira yukarıdaki uygulamalar alt kademelerdeki yöneticileri ve halk kesimini de etkilemektedir. Hizmetler belli kesimlere verilirken, bir kesim ise görmezlikten gelinmektedir.

Bu uygulamalar, birlikte olma ve dirlik içinde yaşama prensiplerine aykırı olduğu gibi, Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Anayasa’da yer alan ilkeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu kararlar tam olarak uygulandığında Alevilerin sorunları kalmayacaktır. Alevilerin iktidarlardan beklediği de budur.

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum