ALEVİLİK'TE DEDE OCAKLARI
03 Aralık 2025, Çarşamba 00:06Alevi İslam inancında ocaklar ve ocakzade olan dedeler önemli bir yer tutar. Her ocağın talipleri-mensupları vardır. Her dede kendi taliplerinin dini ve sosyal hizmetlerini yerine getirir. Hiçbir dede başka bir dedenin hizmet bölgesinde izinsiz görev yapamaz. Dede ocakları arasında böyle bir hiyerarşi bulunmaktadır. Türkiye’de yüzün üzerinde dede ocağı bulunmaktadır.
Alevi ocakları hakkında en detaylı çalışma, araştırmacı-yazar Hamza Aksüt tarafından yapılmıştır. Yurt Kitabevi tarafından 2020 yılında yayınlanan “ALEVİLER, Türkiye-İran-Suriye-Bulgaristan, Dede Ocaklarının, Toplulukların ve Yerleşimlerin Tarihi” adlı kitabı bu konuda başvurulacak eserlerin ilk sırasında gelmektedir.
Sayın Hamza Aksüt tarafından uzun süren araştırma-inceleme ve birebir yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan bu eser, gelecek nesiller için de önemli bir kaynak olacağı muhakkaktır. Çok büyük emekler harcanarak meydana getirilen bu kitap nedeniyle meslektaşım, aynı zamanda Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi-Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulundan arkadaşım olan Hamza Aksüt’ü tebrik ediyor, eserlerinin devamını diliyorum.
Hamza hocam, eserine Alevi teriminin kökeni ve tarihi ile başlıyor ve şu açıklamayı yapıyor:
“Alevi teriminin kökeni, son yıllarda özellikle Türkiye’de tartışma konusu olmuştur. Oysa, terimin anlamı ve kökeni gayet açıktır. Alevi, ‘Ali’ye bağlı olan, Ali ile ilgili’ anlamında bir terimdir. Konuyu bazı örneklerle somutlamak gerekirse:
Musevi; ‘Musa’ya bağlı olan, Musa’yla ilgili’
İsevi; ‘İsa’ya bağlı olan, İsa’yla ilgili’
Dünyevi; ‘Dünya’ya bağlı olan, Dünya’yla ilgili’ demektir.” (Sayfa, 14)
“…Alevi terimi, peygamberin ölümünden hemen sonra ve özellikle Osman’ın öldürülmesi sırasında Ali’yi tutanlar için kullanılmıştır. Ali’yi tutan topluluklara ‘el-Aleviyye’ denmiştir.”
“…Ayrıca, Alevi teriminin ilk kullanılışı, özellikle bir kısım ilahiyatçıların iddia ettiği gibi, Ali soyundan olanlar için değil, Ali’yi tutanlar, Ali’ye bağlı olanlar anlamındadır. ‘Şiat Ali ‘ (Ali yandaşlığı) en geç peygamberin ölümünden beri var olmuştur. İlk Ali yandaşları, Selman al Farisi, Abuzer Giffari ve Mikdad b. Al Asvad’dır.” (Sayfa, 25)
Hamza hoca kitabında, Alevi inancındaki Dedelik kurumunun ortaya çıkmasını ise, on altıncı yüz yılda değil, on ikinci yüzyıldan öncesine dayandığını belirterek, Dedelik makamı hakkında şöyle demektedir:
“Aleviliğin temel kurumu dede ocağıdır. Dede ocağının dinsel ve sosyal görevleri vardır. Dede ocağı, pir ve mürşit basamaklarından oluşan bir hiyerarşiye sahiptir. Bunun dışında, talip ile pir arasındaki ilişkileri düzenleyen, topluluğu Ceme hazırlayan ‘rehber’ denen bir basamak daha vardır. Rehber, talipler arasındaki anlaşmazlıkları araştırıp çözmeye çalışır. Çözemediği sorunları Pire bildirir. Pir, Cemi yürüten dededir. Cem de talipleri sorgudan geçirir. Mürşit, pire yetki veren ve onu denetleyen dededir. Aslında rehber, pirin talibi, pir ise, mürşidin talibidir. Hacı Bektaş ocağıyla ilişkili Babagan kolu dışında, pirin ve mürşidin ‘Seyyid’ olması şarttır.” (Sayfa, 28)
Eserinin devamında Dede ocakları üzerinde duran Hamza Hoca, ocakları iki gruba ayırmaktadır. Mürşit ocakları ve onlara bağlı olan Pir ocakları. Hamza hocaya göre mürşit ocakları şunlardır:
“Aleviliğin mürşit ocakları Hacı Bektaş, Dede Garkın, Avuçan, Baba Mansur, Şıh Ahmet, Sultan Sahak, Haydari ve Klezi’dir.”
“..Mürşit olarak sunduğumuz ocakların bazılarının bu niteliğine dikkate alınmaması gereken küçük itirazlar da gelmektedir. Ancak, Hacı Bektaş, Avuçan, Sultan Sahak, Hayderi ve Klezi ocaklarının mürşitliğine herhangi bir itiraz derlemek olanaksızdır. Mürşit yerine bazen ‘Serçağlan’ ya da ‘Serçeşme’ gibi terimler de kullanılmaktadır.” (Sayfa, 49)
Hamza hoca, beş yüz elli sayfalık araştırma ve inceleme eserinde mürşit ocaklarına bağlı pir ocaklarının listesini verdikten sonra, ocaklara bağlı olan talip aşiretlerin isimlerini, köylerini ve bölgelerinin bilgisini de vermektedir. Eserin sonunda ise, Irak ve İran’daki Alevi ocakların bilgileri yer almaktadır.
Çok kapsamlı bir eser olan Hamza hocamın bu kitabını başta Cem evlerinin dedeleri olmak üzere, Alevi tarihine ve ocaklarına ilgi duyan arkadaşlara bu kitabı incelemelerini ve kütüphanelerine koymalarını öneriyorum.
Kaynak eserin adı: HAMZA AKSÜT, “ALEVİLER, Türkiye, İran, Irak, Suriye, Bulgaristan, Dede Ocaklarının, Toplulukların ve Yerleşimlerin Tarihi”, Yurt Kitap Yayınları, 2020.


Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum